31 Aralık 2010 Cuma

yeni yıl sulu bir hıyarın beynime seslenişidir



Evet evet biliyorum yılbaşına farklı anlamlar yükleyip o günden daha fazlasını istemek hıyarlık ama napalım işte içimdeki hıyara engel olamıyorum!!
O sulu ve büyük hıyar bana diyor ki, yılbaşı ruhu neden gerçek olmasın?! evet pekala olabilir, arkadaşlar evlere doluşur, içkiler hiç içilmediği kadar ballı içilirken, kahkahlar kaplar her yeri. hiç o kadar zevkli konuşulmamış gibi konuşulur ve nedense o gün yenen yemek pek bir tatlı pek bir lezzetlidir. Böyle suratlarda mal gibi bir eda, gözler yarı açık hoşnut olmuşluk hali, sanki her şey muazzammış gibi tavırlar.. bi şekidle mutlu eder seni yeni yılın ilk saatleri. çünkü umut vardır, heyecan vardır deli gibi. Bok gibi gçen bir senenin ardından sanki saat 12yi bir geçtiğinde yani bir yıla girdiğinde her şey baştan başlayacak, hayatına format atılacak gibi hissedersin, ona inanırsın. yeni başlangıçlar olma ihtimalinin yüksek gibi gelmesi içtiğin içkinin aşırı dozajından mıdır bilinmez ama insanı bi şekilde mutlu eder sittiğimin yılbaşısı. Bak küfür edince bile bi üzüldüm rahatsız oldum şimdi. özür dilerim yılbaşı..

Herkese yeni yıllar!! umarım yeni yıl hepinize en hayırlı şekilde sokulur, sizi kucaklar, mıncıklar ve tatlı tatlı öpücüklere boğar!!

7 Aralık 2010 Salı

10 sene sonraki ilk gecem!



Ve bir anda yer sallanmaya gök gürlemeye başladı.
yaşanılan her şey bir bir boğazımda düğümlenmeye başlarken,
ben nefes almaya ve hayatta kalmaya çalışıyordum.
çünkü her yerde bir şekilde o vardı.
her sandalyede oturan oydu aslında ve içilen her yudumda bir şekilde o vardı.
okunan her kelimede ve dökülen her gözyaşında o vardı!
bunu okuyanlar ne demek istediğimi neler hissettiğimi bilmeyecek kuşkusuz
bırak bilmesinler!
bu gece yeni bir hayatın ilk adımları atılmış oldu ondan ayrılırken
ve bi şekilde hala onu severek tek ederken..

20 Kasım 2010 Cumartesi

Kendimi affedemiyorum ulan!!!



Kendimi affedemiyorum ulan!!

Sabah programları beynimizi emerken çaresizce çayımı yudumladığım ve gidip o programları basamasığım için,
Suçsuz insanlar içerde kıvranırken hiçbir şey olmamış gibi kavurma yediğim için,
İnternet sitemi yapan sayın orospuçocuğu, siteyi bir türlü gerektiği gibi yapamadığı için ve hatta ve hatta artık zavallı site ile ilgilenmediği için adamın suratına okkalı bir yumruk patlatamadığım için,
Yukardaki orospuçocuğuna bi ton para saydığım için,
Siktiimin hostingi sürekli arıza yapıyor ulan, o hostingi seçtiğim için,
Başlayıp da bitiremediğim tüm kitaplar için,
Kızarkadaşımdan ayrılamadığım için,
Kitap okumak için sessizliğe gömüldüğümde bakalım facede neler oluyor diye girip saatler boyu bi sik yapmadığım için,

bu sefer fotoya da link vermedim. Bu yüzden de affetmiyorum lan kendimi!!!
işte bunlar için affedemiyorum ulan kendimi!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

18 Kasım 2010 Perşembe

Ayyaş Küçük Fare Seni!!



Ayyaş küçük bir fare gibiyim bu ara!
İstanbul'un dar ve pis sokaklarında bir oraya bir buraya girip çıkan,
İçtikçe daha da saçmalayan,
İçmedikçe konuşamayan, konuşmadıkça içkiye özlem duyan.

Ayyaşım çünkü kendime göre faresel dertlerim var.
Küçüğüm çünkü diğer şeyler pek bir büyük.
Fareyim çünkü insansı özellikler daha acımasız.

şişelerin tıpalarını kemirmek... ne büyük zevk!!


foto

16 Kasım 2010 Salı

hadi siz kavurmanzızın başına dönün!



Okullarda vs.. hayvan sevgisini öğretirken bir yanda da kıtır kıtır hayvan kesmek doğramak ne derece mantıklıdır? Koçları, kuzuları, danları ve diğer kurbanlıkları küçüklerin gözü önünde doğramak kesmek parçalamak sizce de biraz gaddarlık değil mi?
Kurbanlıklar havyan statüsüne girmiyor mu yoksa? Hayvanın parçalanışını izleyen çocuk ona öğretilenleri düşündükçe kendi kendine bir kavram kargaşasına düşmüyor mu?
Bir canlıyı kesmek biçmek sizce de mantık dışı değil mi?
Kurban vermek sizce de m.ö sine dair bir organizasyon olarak kalmasın mı?
Kurban yerine bi aç falan doyursa insanlar daha mantıklı olmaz mı?
Keseceklerse de illa bari çocukların önünde kesmeseler, kanlarını alınlara sürmeseler, hatta bıçakları veletlere verip "hadi sıra sende koçum!" demeseler daha iyi olmaz mı?
bu çocuklar bir kaç gün sonra kedi köpek öldürseler bunun sorumlusu onlar mı olacak?
bu gibi soruların cevapsız kalacağını biliyorum o yüzden size daha nice bayramlara diyorum!! hayde kavurmanızın başına dönün bakalım!

fotolar hürriyettendir!

16 Ekim 2010 Cumartesi

ne mi yapıyorum?

Bu aralar ne yapıyorum???
Bu aralar bol bol supernatural izliyorum. Ve söylemeliyim ki bu diziye başlayıp yarıda falan bırakan varsa 3. sezona mutlaka başlasın. Arkanızdayım Sam ve Dean!! :)




Supernatural yüzünden yine AC/DC dinleyem başladım. Yuh bana harbiden ama !!





john Fante okuyorum bu ara. hatta şimdi bi yandan yazımı giereken bi yandan da sayfaları karıştırıyorum. "saat altıyı çeyrek geçe evin yolunu tuttum. Güneş rıhtımdaki büyük fabrika binalarının arkasınana sızmaya başlamış,yerde uzun gölgeler oluşmuştu," diyor hatta80. sayfada :)




ne mi yiyorum?


tüm bu yaptıklarım sağlıklı bir bireyin hareketleri mi sizce?
elbette hayır ama büyüklerimizin dediği gibi "hastalıklı bir toplumun içinde ne kadar sağlıklı kalabilirim ki?"

afiyet olsun!

6 Ekim 2010 Çarşamba

şarap getir hancı ama yanında hüzün olmasın!



Son bin yılın en soğuk kışının yaşanacağı söylentilerinin ortalıkta dolandığı şu günlerde sizin de canınız sıcacık esanslı şaraplar içmek istemiyor mu acaba? Şömine karşısında oturup kar yağışını izleyerek sızmak fena olmaz mı hakkaten? Tabii bir şöminemin olmadığını düşündüğüme hatta ve hatta kar falan da olmadığına göre ortalıkta sadece hayal ederek içmek şarabı en mantıklı sanırım. Ama yine de canım fena halde sıcak şarap içmek istiyor yahu!

fotoğraf

14 Eylül 2010 Salı

Hepsi'nin müziği bırakması için imza kampanyası












Hepsi'nin müzik yapmasını yasaklamak için kampanyası başlatmak niyetinde olanlar lütfen bana mesaj atsınlar efenim zira yaş kitlesi 09-13 olan bi grubun parçalarını sürekli orada burada görmekten midem kalkmakta, uykularım kaçmakta ve hatta ve hatta feci şekilde aksırmam gelmekte. Siz hepsi üyeleri beni duyabiliyorsanız lütfen yaşınızın insnaı olun! Biraz daha kaliteli müzik görmek niyetindeyim. Sabah programları olsun, düzeysiz yarışmalar olsun efenim haysiyetsiz haber sunucuları olsun zaten güzel ülkemin amacı odun adam yetiştirmek bari sizin gibi genç insanların biraz aklı çalışsıııın ve estetik ön plana çıksııııın deyiiip sizi Hepsi'nin anlamdan yoksun sözleriyle başbaşa bırakıyorum.



Yaptın ettin bir dur dedim
Güldün geçtin dinle dedim
Soru sual fazla oldu bir kenardan izle dedim
İyi günde kötü günde masalmış bu öğrendiğin
Kadir kıymet neymiş, onlar eski sözler dedim

Ooooh canıma değsin yapcak hiç birşeyin yok
Ooooh canıma değsin ağla ağla yakışır sana
Ooooh canıma değsin keyfin bilir ben bilirim
Ooooh canıma değsin tencereyle kapak oldun

Yaptın ettin bir dur dedim
Güldün geçtin dinle dedim
Soru sual fazla oldu bir kenardan izle dedim
İyi günde kötü günde masalmış bu öğrendiğin
Kadir kıymet neymiş, onlar eski sözler dedim

Ooooh canıma değsin yapcak hiç birşeyin yok
Ooooh canıma değsin ağla ağla yakışır sana
Ooooh canıma değsin keyfin bilir ben bilirim
Ooooh canıma değsin tencereyle kapak oldun

hayde geçmiş olsun!! Bunu ben ekledim sözleri okuduktan sonra yaşadığınız beyin buhranı için!!

13 Eylül 2010 Pazartesi

hepimiz toplansak kıçımızı yırtsak yine evet çıkardı üzülmeyin!

cahillerin çoğunlukta olduğu bir topluluğa derdinizi anlatmanın ne kadar boş bir çaba olduğunu bir kere daha anladık referandumla.

http://www.dailymotion.com/video/xd1hv9_siya-siyabend-hayyam_music

17 Ağustos 2010 Salı

içelim güzelleşelim



Hani çok içtiğin zaman yaptığın her şeyi alkol oranı sınırı aşmış beynin güzel bir şekilde açıklar ya, attığın saçma mesajlar aslında hiç de saçma değildir, aslında dilin dans etmiyordur da düz çizgi üzerinde sağa sola yalpalamadan yürüyordur , eski arkadaşlarınla ahbap gibi konuşursun ya ki normalde yüzlerine bakmazsın bile, o gün senin kalbini kıran hatun ya da herif artık önemsizdir ya işte şu an o çizginin üzeirnde zıplamaktayım ama biliyorum ki 5 saat sonra, güneş pencereden içeri dalıp suratımı tokatlayınca her şey değişecek ve ben şu anda üzeirnde durduğum çizgiyi çok özleyeceğim...

fotoğraf

20 Temmuz 2010 Salı

yiğidim optimus gerçek olmuş



Kötülerin düşmanı transformensın yiğido opitimusu gerçek olmuş çinde mertçe ayakta durmaktaymışşş

zamanında bir tırdan oluştuğuna bizleri inandıran optimus meğerse yüzlerce hurda arabadan yapılmış..

Pekin Olimpiyat Stadı'nın yakınlarında çinlileri yüksekten izlemekteymiş optimus abimiz.

çinli, kardeşlerimizi buradan tebrik ediyor başarılarının devamını diliyoruzzz



4 Haziran 2010 Cuma

lost bitti şimdi ne olacak? zavallı karaduman



uzundur keyifle izlediğim hatta ve hatta ilk 1-2-3 sezonu izlemek için gözlerimi bozduğum, askerdeyken neler olduğunu düşünüp soğuk gecelere hülyalara daldığım, karmaşıklığın içinde "olsun olsun açıklanır ne de olsa," deyip kendimi kandırdığım dizi sonunda bitti. Soru işaretleri bırakmadı mı, bıraktı tabii ki ama yine de keyifle izletti ve sona erdi. Sonunda anladık ki koca lost çok ço kgenel bi tabirle Jack'in bir sınavıymış meyerse. Dizi onun gözüyle açıldı ve yine onun gözüyle sona erdi. Ama bi şeye kıl oldum abi. Yahu bu zavallı karadumanı karaduman haline getiren sünepe Jacob öldü ölmesine de kardeşini yani karadumanın da hayatını zikti. Adamı lanetledi, gebertti, katil olmasına yol açtı, adayaa hapsetti sonra da adam sanki kendi kendine sapıtmış gibi bi de onu kötü ilan edip yüzyıllarca gardiyancılık oynadı. Sünepe Jacop annesini öldüren sahte anneyi kucaklarken kardeşini sattı ve gönül tahtımızıdan aşağı yuvarlandııııııııııı. kendisini bir kere daha kınıyoruz ve zavallı karadumanın insanken olan halini anıyoruz efenim..

şimdi ne izlicez ya?

15 Mayıs 2010 Cumartesi

The Secret Of Kells - Clip 06 - Aisling's Song




Bu animasyonu izlemenizi öneriyorum blog sakinleri. Kelt dünyasında büyülü, mistik bir yolculuk.. Müzikler şahane..

4 Mayıs 2010 Salı

Neee Silent Wedding'i hâlâ izlemedin mi??




2008 romanya yapımı bu dahiyane filmden bahsetmeden evden defolmak istemedim. Zira bir an önce soğuk bir birayı mideme indirmek ve arkadaşlar bir şeyler anlatırken bi ka çbiradan sonra onları dinlermiş gibi yapmayı çok istiyorum bugün.
Stalin zamanında geçen guzide filmimiz imdb den de 8.4 alarak sadece benim tarafımdan değil sinema müptelaları tarafında da çok ama çok beğenilmiş. Eveeet dediğimiz gibi film Stalin zamanında baskıcı yönetim altındaki küçük bir köyde yaşanan evliliği konu alıyor. Ben her ne kadar burada mal gibi anlatsam da bu basit konuyu öyle bir işliyor ki yönetmen ağzınız açık kalıyor ve salyanız önünüzde duran kasenin içine akıveriyor. -mide bulandırıcı oldu farkındayım- Çok ince espiriler, insanı yarıp geçen diyologlar ve çok başarılı karelerle bezeli bu film, inanın!! Ben hata edip geç farkına vardım siz daha geç kalmayın diyorum bu trajikomik hikayeyi.

Şimdi gidiyorum ama elbet bi gün tekrar döneceğim ve o zaman belki de daha iyi filmler izlemiş olacağım kim bilir??

26 Nisan 2010 Pazartesi

2010 şu ana kadar ne getirdi -mimmmmmmoza-




hep yeni yılla ilgili mimler verilir. mim de mim mim de mim. peki ya dötümze giren yeni yıl ne olacak???

2010 şu ana kadar ne getirdi -mimmmmmmoza-

iptal olan projeler getirdi. yerlerine yeni projeler de geldi ama 2010 beni hala fena halde pataklıyor. suratıma öyle sert yumruklar indiriyor ki nereye bakacağımı şaşırmış durumayım.

uzuun çok ama çook uzun süreli ilişkim bitme noktasına geldi! 2010 un şu ana kadar ki en sert yumruğu bu işte. nefesim daralmakta ellerim titremekte son bi kaç haftadır. sürekli bi düşünce yığını içerisindeyim. sanki şey gibi.. hmm bataklıkta postallarla yürümek gibi. çırpındıkça batmak battıkça nefesinin kesilmesi gibi. boğulmaya başlarken bi de üzerine yağmur yağması gibi. kısacası bok gibi!!

2010 şu ana kadar ne getirdi mimime mimlediklerim; yazan yazar yazmayan yazmaz kimsenin de umurunda olmaz :)

Niyetimciddi

jeliboni

pariseda

sohbet edecek kimse yok

nihilist insan

8 Nisan 2010 Perşembe

cevriye hanım aslında palpatinmiş ya






Yaprak Dökümü adlı muhteşem ötesi fantastik yapımdaki karakterlerden Cevriye Hanım'ın Palpatine'e olan benzerliğine daha önce hiç dikkat etmemiştim diyorsanız buyrun buradalar.




çok ama çok uzak bir galakside
cevriye kılığındaki palpatine
klonları tekrar buluşturmak için
beyaz yemenisini takar
çayını kahvesini içerek pis kıl yaşlı olur
ve kimseye çaktırmadan morarmış gözleriyle
karanlık tarafı gün be gün uyandırmaktadır

5 Nisan 2010 Pazartesi

pacific alacağın olsun!!!


Ya bi diziye başlayayım dedim başlamaz olaydım. Bu ne arkadaş ya .."band of brothers" tadında diye gazladı aylardır Tom ve spilberg amcalar ulan ALAKASI YOK! böyle tarihi savaş konseptli dizilerde alt metin olarak görmek istediğimiz savaş karşıtlığı gibi temalardan ziyade, ışığa koşan böcükler gibi makinalı tüfeklere koşan mal japonlar görüyoruz sık sık... ormanın ortasındasın be abi. git arkasından dolan, git bi strateji yap bi şey yap ya! yok milyon tane japon öldürüldü dizide bizim amerikalılar sürekli taşşak muhabbeti yapıp komutanlarından malzeme falan çalıyolar, karı kız araklıyolar ama kahramanlıklarından da ödün vermiyolar tabiiiii.. dizinin 3. bölümü zaten başka bi kafa. kafalar kafası yani aslında. çünkü 1922 de türklerin izmiri işgal ettiği ve kırıp geçirdiği söyleniyor. e o tarihte yunanlıları denize dökmemiş miydik biz? yani yüzyıllarca bizim olan toprakları neden işgal edelim gibi soruları sorduran bizi olmuş. 200 milyon dolar bütçeli bi dizi bu kadar mı yanlı olur diye soruyorum kendime. kahramanlıkmış ulan sen git binlerce kilometre ötede bi yere yak yık alakasız, sonra bi de bunun hikayesini kahramanlık hikayesi diye gazla millete. hadi len ordan!

28 Mart 2010 Pazar

snıff snıfff koltuk altı kokusu


Ebru Gündeş neden koltuk altını kokluyor?

Kötü bir koku alan ebru resmen bayılmak üzere değil mi burada? bu nasıl bir fotodur, nasıl bir ifadedir, kokuyu alan ebru resmen suratını ekşitmemiş midir?

27 Mart 2010 Cumartesi

kapatın ışıkları bugün


Dünya çapında küresel ısınmaya dikkati çekmek amacıyla yürütülen ‘Dünya Saati’ kampanyasına destek verenler, bugün saat 20.30-21.30 arasında bir saat süreyle ışıkları kapatacaklar. Desteğimi vereceğim, siz de verin!!

26 Mart 2010 Cuma

venedik mi?


şu anda Venedik'teyim.. Küçük notebookumu omzuma astığım çantama yerleştirdim ve dar sokaklarda geziyorum. tanrım güneş ne de güzel parıldıyor, özgürlük bu olsa gerek. Binalar yanımda yükseliyor ve denizin kokusunu onu görmesem de hissedebiliyorum. Birazdan gözüme kestirdiğim conte le italiano adlı restorana gidip bi şeyler yiyeceğim hatta belki de daha sonra venedik kanallarında tekneyle bi kaç tur atarım ... demek isterdim ama tabii ki böyle bi şey yok. mecidiyeköydeki evimde mal gibioturup can sıkıntıma neyin iyi geleceğini arıyorum. Kozmik şakacıyı hâlâ bulamadım, beklediğim cevabın gelmemesi iyice saçmalamama yok açtı ve başım, hayatımın bir kaç yıl sonrası için endişelendiğimden ağrımaya başladı. içerki odadan rihanna mal gibi böğürüyor ve koca kıçını sallıyor, ev arkadaşım televizyonda kaybolmuş durumda ve deli gibi dışarı çıkıp insanlarla kaynaşmak istesem de hiçbir arkadaşımı aramak istemiyorum. saat 1702 günün bitmesine az kaldı, bi kaç bira falan içerim belki bilmem.

25 Mart 2010 Perşembe

kozmik şakacı seni bi yerde yakalarsam

Bazen şu kozmik şakacının ağzını burnunu kırmak istiyorum!! Yani her şey mi tepe taklak gider böyle uzun zamandır ya! iyi bir haber beklemek ve sonunda soğanın cücüğünü almak niye periyoda dönüştü onu çözemedim. Beni dinliyorsan kozmik şakacı, şakayı kakaya dönüştürdüğünü sana söylemek isterim. en önemli, kritik anlarda götünü açıp kıs kıs gülerken burada harap olan biz oluyoruz. sana yemin, görürsem senin ağzını burnunu kırıcam!! evren aynı zamanda sana da sesleniyorum bi sik yap artık !! bekle bekle samsun pidesine döndüm!!